13 Eylül 2015

Avusturya - Viyana

Bahar aylarında ikinci kez ziyaret ettiğim Viyana, tarihi, sanatı, düzeni, yemekleri ve şıklığıyla beni bu kez gerçekten etkiledi. Avrupa'da kesinlikle görülmesi gereken şehirlerden biri.

Şehir ufak görünmesine rağmen, tarihi, turistik yerlerini bir kenara bırakalım, yıllardır var olan restoran ve cafeleriyle birkaç güne zor sığdırılır, ikinci kez gitmeme rağmen, yine gidemediğim birkaç yer oldu. 

İlk günümüzde, varışımız öğleden sonra olduğu için, önce şehir merkezinin çok az dışında olan Prater'e gidip, orayı aradan çıkarmak istedik. 1 saatte bu bölgeyi gezeriz diye düşünmüşken, 1 Mayıs tatil olduğu için, buranın ne kadar kalabalık olduğunu atlamışız. Bu tatil gününde bir panayır havasındaydı. Ozellikle burada keyif yapmak istedik. Prater, Viyana'nın 2. Bölgesi olan Leopoldstadt'taki dünyanın en eski eğlence parkı. Tarihi belgelerde ilk olarak bu parktan 1162 yılında bahsedilmiş, o günden bu yana savaşlar yangınlar görmüş ama hala ayakta. Tarihi bir dönmedolap, Madame Tussauds müzesi ve lunapark en önemli eğlenceleri. Bir de ufak gezi treni Lilliputbahn, bize kisa ama keyifli bir park turu attirdi. Bu park, 7 gün 24 saat açık ancak açık hava olduğu için özellikle Mart ve Ekim ayları arasında Viyanalılar tarafından tercih ediliyor.

Tarihi donmedolap


Prater ve Madame Tussauds

Lilliputbahn

İkinci günümüzde şehri yürüyerek gezmek istedik, Rathaus - Belediye Binası - ile başladık, aynı ismi almış olan parktan ve Volksgarten'dan geçerek müzeler bölgesine geldik.

Rathaus - belediye binasi

Tabelalarda Efes müzesi adı altında bir müze dikkatimizi çekti, iyi ki de atlamamışız, kendi topraklarımıza ait eserleri yine farklı diyarlarda ziyaret etmek zorunda kaldık.

Efes Muzesi

Savas aletleri muzesi

Oradan yine aynı binada bulunan savaş aletleri müzesini de gezdikten sonra, şehir merkezindeki Julius Meinl cafe'de bir mola verdik. Bu cafe, adından da anlayacağınız üzere, aynı adı taşıyan ünlü kahve markasının cafe ve marketi. Viyana'nın enlü caddelerinden Kohlmarkt ve Graben'in kesişme noktasında. Dışarda oturma imkanınız da olursa, Viyanalıları da gözlemleme şansınız olabilir.

Julius Meinl - Cassis Kir Spritzer

Buradan kalkıp Graben üzerinden St. Stefan Kilisesine doğru ilerlerseniz, hem St. Peter kilisesini, hem de ünlü veba heykelini görme şansınız olacak. Veba anıtı, 1679 yılındaki veba salgını sırasında kenti terk eden imparator I. Leopold tarafından, salgının sona ermesi halinde sehre adanmış bir anit. Birçok kez değişikliğe tabi tutulsa da ünlü bir anit  olmuş ve Tüm Avusturya'da benzerleri yapılmış.

Veba Aniti

Graben caddesinin sonuna geldiğinzde St. Stefan kilisesi sizi tüm heybetiyle karşılayacak. Tarihteki birçok önemli olaya şahit olmuş bu kilisenin en ünlü parçalarından biri de renkli çatısı. Ünlü İtalyan besteci Antonio Vivaldi'nin cenaze töreni de bu kilisede yapılmış.

St. Stefan Kilisesi & renkli catisi (Stephanplatz)

Buradan sonra tarihi Freyung pasajına uğradık ve ardından tamamen turistik olan Viyana Time Travel'da şehrin biraz tarihine gittik. 

Viyana, saraylarıyla olduça ünlü. Bunlardan Schonbrunn ve Belvedere sarayları gezilmesi gerekenlerden. Belvedere'ye vaktimiz yetmedi ancak Schonbrunn'a gidebildik, saraydan ve bahçelerinden de oldukça etkilendik. Yalnız Schonbrunn sarayına online olarak bilet almanızı tavsiye ediyorum, çünkü ancak belirli saat aralıklarında bu sarayı gezebiliyorsunuz. Dolu oldugu takdirde, geri donmek zorunda kalabilir, vakit kaybi yasayabilirsiniz. Bu saray aslında Habsburg hanedanlığının eski yazlık sarayı. 1918'de Habsburg monarşisinin düşmesinden sonra, Avusturya hükümetine  geçmiş ve müze olarak hayatını sürdürüyor. Burayı gezmek için rahatlıkla yarım gününüzü ayırmalısınız ve doğayla bütünleşmiş bu saray ve bahçeleri rahatça gezmelisiniz. Cimenlerinde oturup dinlenebilir veya bahcedeki kafelerden birinde birseyler icebilirsiniz ki biz oyle yaptik.

Schonbrunn Saray ve Bahceleri

Schonbrunn Saray ve Bahceleri

Schonbrunn Saray ve Bahceleri & mor salkimlar

Tüm bu tarihi/turistik saray ve müzelerin arasında, Avusturya tarihinin en önemli figürlerinden Kraliçe Elisabeth, nam-ı diğer Sisi'ye ve Hofburg'daki müzesine değinmeden olmaz. 16 yaşında Kral Franz Josef'in eşi olan bu kraliçe, saray kalıplarına girmek istememiş ve kendi tarzında yaşamış, ancak kızının ölümü ile hastalanmış, oğlunun bir suikasta kurban gitmesiyle beraber, tamamen bu trajedi ile kendi halinde yaşamaya başlamış. 60 yaşında ise Cenova'da öldürülmüştür. Sisi müzesinde  sarayda kullanılan eşyalar, Sisi'nin kişisel eşyaları ile birlikte sergilenmekte.

Hofburg

Şehri sadece müzeleri, sarayları, binaları ile tanımak yeterli olmaz, yemeklerinin de mutlaka tadına bakılması gerekiyor:

Figmüller: Ünlü Viyana Schnitzel'ini denemek için doğru adres.(Graben) O kadar yoğun ki, rezervasyonsuz giderek işinizi kesinlikle şansa bırakmayın ve online rezervasyon yaptırın. 4 günlük seyahatimizin 2 öğününde buradaydik.

Figmuller

Purstner: Geleneksel Viyana mutfağı için deneyin.

Zum Schwarzen Kameel: bir bolumu atıştırmalık icin, diğer tarafı restoran ve oldukça popüler. Şehrin en eski restoranlarından.

Cafe Sacher: Meşhur Sacher turtasını burada deneyin.

Cafe Sacher

Demel: Uğramadan sakın dönmeyin, tüm pastaları nefis. Menekşeli şekerlerinden satın alın. İçerisi ise tipik bir Avusturya kafesi.

Demel

Demel & menekseli sekerleri

Ve son olarak, Viyana'da görülmesi gerekenler listesinde ilk sıralarda yer alan, opera binası. Mutlaka bir akşamınızı burada bir opera veya klasik müzik konserine ayırın, bavulunuzda ise şık bir kıyafet bulunsun, zira herkes çok şık burada.

Opera Binasi - Neil Shicoff'un 40. yili