Eskişehir - Porsuk Nehri |
Eskişehir - Porsuk Nehri |
Eskişehir konum itibariyle oldukça merkezi bir şehir olduğundan, ulaşım da hem çeşitli hem de kolay. İstanbul'dan gidecekler için en rahat ulaşım şekli Pendik'ten kalkan hızlı tren olacaktır. 2 saat 40 dk sürüyor. Özellikle bahar ayında yapılan bir seyahatte oldukça yeşil bir tablo seyredeceğinizden bu saatin nasıl geçtiğini büyük ihtimalle anlamayacaksınız. Tren için birkaç öneri:
- Hızlı trende pulman (business), pulman (ekonomi) ve ekonomi yemekli vagon tipleri mevcut. Business'ta tekli koltuklar, koltukların arkasında ekran ve yemek hizmeti bulunuyor. Ekonomi yemekli vagonda, 2 kişilik yan yana koltuklar mevcut. Bazı koltuklar birbirine dönük ve ortasında masa bulunuyor. Yemek fiyatın içinde, servis koltuğunuza yapılıyor. Ekonomi'de ise yediğiniz ve içtiğiniz herşey ekstra ücrete tabi. Ekonomi yemekli vagon bizim gittiğimiz vagondu ve memnun kaldık.
- Bazı koltuklar trenin gidiş yönüne göre ters kalmakta. Ters gitmekten rahatsız olan yolcular olabiliyor. Gidişte 7. sırada lokomotif yönünde gittik, dönüşte ise 5. sıraya kadar koltuklar düz, gerisi ise ters gitmiş oldu. Bu koltuklar vagona göre değişiklik gösterebilir, o yüzden belki de ön sıralardan almakta fayda var. Manzara bakımından a & b koltuklarının tarafında güzel bir tablo sizi bekliyor olacak.
Eskişehir'de aşağıda listelenen tüm yerleri gezmeniz durumunda 2 günde gezebilir, güzel bir hafta sonu geçirebilirsiniz. Yalnız kara iklimi hakim olduğundan en güzel zamanı bahar ayları olacaktır.
Eskişehir'de Gezilecek Yerler:
Odunpazarı |
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi |
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi |
2- Balmumu Müzesi: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in elinden çıkan, şehre bağışlanmış yaklaşık 160 ünlü kişinin balmumu heykellerinin sergilendiği müze. Yerli turistlerin, okul gruplarının oldukça yoğun bir şekilde ziyaret ettiği bu müzeye girişte oldukça uzun kuyruklar oluşabiliyor. Dolayısıyla okul gezilerinin olduğu bahar aylarına denk gelirseniz, sabah 9 gibi ziyaret edilmesi önerilir. Ne yazık ki bilet internet üzerinden almanız da size bir öncelik kazandırmıyor...
3- Kurşunlu Külliyesi: Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bulunan vakıf kaydına göre, 1517-1525 yılları arasında Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış. Bugün cami, sıbyan mektebi, misafirhane, mutfak, yemekhane ve kervansaray ayaktadır. Külliye'nin içinde ayrıca Lületaşı Galerisi de bulunmakta.
Kurşunlu Cami |
Lületaşı Galerisi |
4- Atlıhan El Sanatları Çarşısı: 1850 yıllarda yaptırılmış bu çarşı, o dönemde seyyahların, pazarcıların, hem kendilerinin hem de hayvanlarının dinlenmesi için yaptırılmış bir çarşı. Bugün birçok hediyelik eşya satan mağazayı içinde barındırıyor.
Atlıhan El Sanatları Çarşısı |
5- Kurtuluş Müzesi: İsmet İnönü I. ve II. İnönü meydan savaşları sırasında bu müzenin bulunduğu evde kalmış, burada planlarını yapmış. O döneme ait ilginç detaylar var bu müzede. Örneğin bir odasında o dönemin gazeteleri, başka bir odada yine o döneme ait karitakür dergilerinden alıntılar mevcut.
Kurtuluş Müzesi |
Kurtuluş Müzesi |
Eskişehir'deki diğer görülmesi gereken önemli yerler ise:
6- Arkeoloji Müzesi: Eski çağlara dayanan bitki ve hayvan fosillerinden, Roma ve Bizans dönemine, lahitlerden mozaiklere çok çeşitli eserlere ev sahipliği yapan bu müze, 2011 yılında Eti grubunun sponsorluğunda tadilattan sonra yenilenmiş. Aslında ismi de Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi olarak değişmiş. İstanbul'daki kadar heybetli olmasa da görmeye değer.
Arkeoloji Müzesi |
7- Bilim Sanat Parkı: Eskişehir'in en büyük parkı. Heybetli kapısından girip, ağaçlıklı yoldan parkın içine ilerlediğinizde bir kez daha ben nerdeyim diye kendinizi sorgulayabilirsiniz. Çünkü gerçekten Avrupa şehirlerindeki parklardan bir farkı yok.
4 bin metrekarelik bu parkın içinde, Disneyland'ı andıran bir masal şatosu, gölet, bu gölet içinde Amerika'nın keşfi sırasında Kristof Kolomb'un kullandığı korsan gemisinin birebir kopyası, oyun alanları, gözlemevi gibi özellikle gençler ve çocuklar için eğlenceli-öğretici yerler bulunuyor.
Bilim Sanat Parkı |
8- Şeyh Şücaeddin-i Veli Külliyesi: Eski bir tekke olan bu yapıdaki Kırklar meclisi hala cemevi olarak ibadet için kullanılıyor. Buranın bahçesinde, Bizans'a ait ufak kalıntılar ve anıt ağaç bulunuyor. Ulaşımı biraz zor, eğer aracınız yoksa burayı listenizden çıkarabilirsiniz.
Şeyh Şücaeddin-i Veli Külliyesi |
Anıt Dut Ağacı |
9- Seyyid Battal Gazi Türbesi: Bu külliye Eskişehir'in biraz dışında, Seyitgazi ilçesinde, Üçler Tepesi'nde bulunuyor. Seyyid Battal Gazi, İslamiyet'in yayılması için yapılan akınların birinde türbenin bulunduğu yerde 740 yılında vefat etmiş. Bu halk kahramanı için I. Alaattin Keykubat'ın annesi Ümmühan Sultan tarafından türbe ve cami yaptırılmış. Daha sonra buraya vefatından sonra Ümmühan Sultan için de bir türbe eklenmiş. Bence bu yapıyı asıl özel kılan şey, daha türbe yokken burada kalıntıları bulunan bir kiliseye, bugün sadece duvarları kalsa da, ek olarak yapılan bir türbe olması. Aynı zamanda avlusunda hala Bizans'tan kalma bir lahit bulunuyor. Sütunları, Selçuklu mimarisini yansıtan sepet sütunlar. Bu yapıların hepsi, bu topraklardan hangi medeniyetlerin geçtiğini ve hepsinin bir şekilde hoşgörü ile iç içe geçtiğini gösteriyor aslında..
Seyyid Battal Gazi Türbesi |
10- Porsuk'ta tekne-gondol turu: Porsuk nehri, Eskişehir'i kuzey ve güney olarak bölen nehirdir. Nehir boyu birçok cafe ve restoran bulunuyor. Ayrıca belediyenin işletmesi olan tekne ve gondol turları da yapılmakta.
11- Devrim Arabası: Devrim arabası, ilk yerli yapım otomobildir. 29 Ekim 1961 tarihinde Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in Eskişehir'i ziyaret edeceği planlanınca, bu otomobil üretilip, sunulmuştur. İlk yerli yapım olduğu için de "Devrim" adı verilmiştir. O dönemin olanakları dahilinde yapıldığı için, kalıcı olmamıştır ancak birkaç yıl sonra "Anadol" adı verilen otomobilin üretimine başlanmıştır.
Eskişehir'de nerede kalınır?
Zincir otellerin bir kısmı burada da var. Ayrıca farklı şehir otelleri de mevcut. Ancak daha otantik bir konaklama isterseniz, Odunpazarı'nda birçok konak tipinde otel bulunuyor. Abacı Konak Otel sanırım bunlardan en biliniri. Tipik Odunpazarı konaklarının restore edilmesinden sonra otele dönüştürülmüş. Odalarının biraz bakıma ihtiyacı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ancak hem otantik oluşu, hem konakların arasında kalan avlusu biraz bunları görmezden gelmenizi sağlıyor. Güneşli bir bahar sabahı, avlusunda kahve ve güzel bir sohbet sonrası şehri gezmeye devam ettik ve güne keyifle başlamış olduk.
Eskişehir'de ne yenir?
1- Çiğ Börek: Eskişehir denince ilk akla gelen Çiğ Börek oluyor. En önerilen ve en popüler olanı Papağan.
2- Balaban Köfte: Bir çeşit pideli köfte denilebilir. En meşhuru Abdüsselam Balaban Kebap olarak geçiyor. Ayrıca köfte ve balaban için Atlıhan El Sanatları Çarşısı'nın tam karşısında ufak bir köfteci olan Köfteci Ahmet de oldukça meşhur.
3- Met Helva: En meşhuru Tanınmış Helvacı. Ama Pazar günleri kapalı olduğu için diğer farklı markalardan da denenebilir. Örneğin Tarihi Balkan Helvacısı. Tahinli ve cevizli olan yaz helvası da oldukça güzel.
Almadan dönmeyin:
Eskişehir lületaşı ile ünlü, çarşılarda en çok bu taşla yapılan takı ve objeleri görüyorsunuz. Ufak bir hatıra alınmalı. El sanatlarına yatkın olanlar, bu hediyelik eşya dükkanlarından ham lületaşı da satın alıp, kendileri şekil verebilirler.
Belki Eskişehir'e has olmayabilir ancak, tesadüfen uğradığım bir lokumcudan aldığım kaymaklı lokum çok lezzetliydi. Ne yazık ki ismini hatırlayamıyorum ama Atlıhan El Sanatları Çarşısı'nın tam karşısında, Köfteci Ahmet'in yanında. Zaten oldukça kalabalık ufak bir dükkan, almadan dönmeyin.