29 Aralık 2015

Konya - Şeb-i Aruz'un ardından

Konya geçmişten beri hem coğrafi konumu, hem de birçok medeniyete ev sahipliği yaptığından ötürü oldukça önemli bir şehir. Hititlerden başlayıp, Frigler, Lidyalılar gibi medeniyetlerin istilasına uğramış, Selçukluların hakimiyetine girmiş, Karamanoğullarının başkentliğini yapmış, 1467 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine geçmiş. Yıllarca Hristiyanların hac yolunun uğrak noktası olmuş.
Ülkemizin yüzölçüm olarak en büyük şehri. Şeker pancarı üreticisi. Sanayi olarak da gelişmiş şehirlerimizden ve bu nedenle de günümüzde oldukça fazla göç alıyor.

Bütün bunlar ayrı ayrı önem taşısa da Konya'yı asıl özel yapan, yerli yabancı çok sayıda turisti çeken, tasavvufta Mevlevi yolunun öncüsü, ünlü Mesnevi eserinin yazarı Mevlana Celaleddin Rumi'dir. Mevlana Konya'da yaşamış, yine burada vefat etmiştir. Mevlana başlı başına bir yazı konusu, çok derin...Biraz olsun Mevlana'yı anlamak, onu hissetmek için Konya doğru adres. 

Konya'yı yılın her dönemi ziyaret edebilirsiniz, ancak şehir özellikle Mevlana'nın ölüm yıldönümü olan, Hak'a kavuştuğu gece Şeb-i Aruz yani Düğün Gecesi olarak adlandırılan 17 Aralık ve haftası en yoğun günlerini geçirir, dünyanın farklı yerlerinden ziyaretçiler onu bu haftada ziyaret eder. Bu yıl 742. yıldönümünü kutlamak için biz de bu grubun bir parçası olduk.
Tam da 17 Aralık gecesi sema törenine katıldık. Sema gösterisi herşeyden çok farklı, izlerken huzur buluyorsunuz. Tavsiyem, 17 Aralık haricinde bir günde bu gösteriyi izlemeniz. Hatta Şeb-i Aruz haftasından bağımsız, çünkü gösteri hem daha büyük salonlarda oluyor ve bu enerjiyi tam hissedemiyorsunuz, hem de bu gece protokol katılımı olduğundan program oldukça uzun sürüyor. (İstanbul'da da her cumartesi Galata Mevlihanesi'nde sema gösterilerini izlemeniz mümkün)

Sema Gösterisi

Konya'da ilk ve en önemli görmeniz gereken yer, Mevlana Türbesi ve Müzesi. Müzeye girmeden önce dışarıdan baktığınızda dikkatinizi çekecek ilk şey, yeşil bir kubbe olacak. Mevlana'nın türbesi işte bu yeşil kubbenin altında bulunuyor. İçeri, avluya girerken sağda Selimiye Camii'sini görüyorsunuz. Avluda solda türbenin girişi, sağda ise müze sizi karşılıyor. Türbenin haricinde dikkat çeken parçalar, değerli el yazmaları ve dergah eşyaları.

Mevlana Müzesi
Mevlana'nın türbesi, yeşil kubbenin altında bulunuyor

Mevlana'nn can dostu Şems-i Tebrizi'nin türbesi ise ayrı bir yerde. Ölümü farklı şekillerde yorumlanan Şems'in Türbesi'nin öldürüldüğü yere yapıldığı varsayılıyor. Bir takım kaynaklar ise öldükten sonra dipsiz bir kuyuya atıldığını söylüyor.

Bir diğer önemli eser, İnce Minareli Medrese. Bugün burası Taş ve Ahşap Sanatlar Müzesi olarak kullanılıyor. Bu medrese, 1264 yılında, Vezir Sahip Fahrettin Ali tarafından hadis ilmi okutturulmak üzere yaptırılmış. İslam sanatında süsleme esası yok ancak asıl gösteriş burada ana kapıda. Kapı ve minaresi oya gibi işlenmiş, göz alıyor. Yapının kudretini gösteriyor.Taç kapısı 5,5 mt. yüksekliğinde ve kapının üzerine Yasin-i Şerif işlenmiş. Sağda ve solda işlenilen yabani enginarlar ile cennetin güzelliği tasvir edilmeye çalışılmış. Minaresi mavi çini kaplama.
Dışarıda daha önceden öğrencilerin kaldığı bir yatakhane varmış ancak yıkılmış. Hz. Mevlana da burada dersler vermiş. İçeri girdiğinizde ise, karşınızda şu anda kullanılmayan bir taş havuz, yukarı doğru baktığınızda ise yine heybetli bir kubbe dikkatinizi çekecek. Kubbede de Ayetel Kürsi işlenmiş. Çiniler de yine orjinal. Müzede tahta oymalı kapılar ve Selçuklulardan kalma taş eserler sergileniyor. Burada Selçukluların simgesini, çift başlı kartalı da görüyoruz. Daha önce farklı sembollerde kartal kullanılmış ama çift başlı kartal simgesini ilk defa Selçuklular kullanmış.

İnce Minareli Medrese

İnce Minareli Medrese - İç Bölüm

Konya'daki en önemli eserlerden biri aslında Karatay Medresesi. Ancak halen restorasyonda olduğu için burayı ziyaret etme imkanımız olmadı.

Yukarıda saydığım eserler dışında Konya'da ayrıca Üçler Türbesi'ni, Aleaddin Camii'ni ve ilk inşası 17. yy. olan ve Karamanoğullarından kalan, hala ibadet edilebilen Şerafettin Camii'ni ziyaret edebilirsiniz.

Konya'nın merkezini bitirdikten sonra, 10 km. uzaklıktaki Sille kasabası da listenize eklemeniz gereken yerlerden. Burası aslen bir Rum köyü. İsmi de Rumca'dan gelmekte, aslen köpürerek akan su anlamını taşımakta. 1950'lerden, baraj yapımından sonra suları azalmış. Hristiyanların Hac yolunca bir durak noktası, ticaret kervanlarının uğrak yeri imiş. Ancak hem tren yolunun yapılmasından sonra, bu noktanın Konya merkeze kayması ile gerilemiş hem de 1924'deki mübadele sonrasında  Rum nüfusunu kaybetmiş. Şu anda 3500 kişilik bir nüfusa sahip. Turizm ile beraber yavaş yavaş canlanıyor, butik oteller açılıyor. Kasabadaki Aya Elenia kilisesi, restore edilmiş ve müze haline getirilmiş. Özellikle bahar aylarında sakin bir gün geçirmek için ideal gibi görünüyor.

Sille Kasabası
Aya Elenia Müzesi - Sille

Bir diğer ilçe ise Meram. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde Konya'nın bugünkü Meram ilçesine, bağ ve bahçelerden bahsederken "Bağ-ı Meram" demiş ama, bugün  burada mesire yerleri, çay bahçeleri ve restoranlar bulunuyor. Aralık ayında, kimseler yoktu ama bahar aylarında oldukça keyifli olmalı.

Meram, Konya

Gelelim Konya mutfağına...En başta olmazsa olmaz "etli ekmek" geliyor. Bunun yanında benim sadece bir şarkıdan bildiğim ama aslında bir yemek olan, iskender tadındaki "tirit" buranın ünlü yemeklerinden. Ama en başta kuru bamyadan yapılan bir bamya çorbası alınmalı. Ve tabi ki tatlı. Bizim favorimiz saç arası oldu. Börek şeklinde, fıstıklı, kaymaklı, şerbetli bir tatlı!
Hediye olarak şekerleme almak isterseniz, bu tarz şerbetli tatlıları yanınızda götürmeniz zor olabilir. Onun yerine, sevdiklerinize hatta kendinize, mevlana şekeri, konya sarması veya bence aralarında en güzeli olan hurma şekerini götürebilirsiniz. Bu şekerleri Mevlana Türbesi'nin hemen yanıbaşındaki Meşhur Konya Şekercisi'nden alabilirsiniz.

En güzeli bir tur programı ile veya bir haftasonu kendiniz planlayarak bu güzel yemeklerin tadına bakın ve Mevlana'nın şehrini, buranın o mistik havasını soluyun. Dönerken de bu şekerlemelerden almayı unutmayın.